Pages

Tolstoy said...

"Continental powers without a murmur submitted to the introduction of a military service, that is, to the slavery, which for the degree of degradation and loss of will cannot be compared with any of the ancient conditions of slavery". - Leo Tolstoy (Patriotism and Government, 1905)

Monday, November 14, 2011

Uğur Kantar'a Ağıt...

Askerliğini yapmaktayken askeri disiplin ceza ve tutukeving kaldığı sırada işkenceye  uğrayan Uğur Kantar bitkisel hayatta 79 gün geçirdikten sonra 12 Ekim 2011 tarihinde vefat etti. Acımız büyük... Rahat uyu Uğur...
Genelkurmay'dan 'Disko'da ölüm açıklaması
İşkence nedeniyle iç organları zarar gören ve beyin fonksiyonları da çalışmayan Uğur Kantar 26 Temmuz 2011 tarihinden beri GATA Hastanesi'nde bitkisel hayattaydı.
Radikal Gazetesi'nde "Disko"da Cinayet başlığıyla yayınlanan ayrıntılı bilgiye aşağıdan ulaşabilirsiniz.
Kuzey Kıbrıs’taki askerlik görevi sırasında ‘disko’ olarak bilinen ‘disiplin koğuşu’nda 25 Temmuz günü gardiyan erler Fırat Keser ve Ayhan Aslan tarafından dövülen, susuz bırakılan ve güneş altında kelepçeyle bekletilen er Uğur Kantar 2.5 ay süren yaşam savaşını kaybetti ve önceki akşam hayatını kaybetti. Kantar, Ankara’da Gülhane Askeri Tıp Akademisi yoğun bakım ünitesinde 26 Temmuz’dan bu yana tedavi görüyordu. Ölüm haberi ile yıkılan acılı baba Aydın Kantar’ın sözleri ise yürek burktu: “Çocuğumu askere gönderdim, devlete emanet ettim. Ama bana işkenceyle öldürülmüş cesedini verdiler. En azından bir özür beklerdim. Onu bile dilemediler.”

İçtimaya geç kalmış! 
Kıbrıs’ta 28. Tümen, 61. Alay, 3. Tabur, 9. Bölük’te, 90/2 tertip uzun dönem er olarak askerlik yapan Uğur Kantar’ın 1 Ağustos’ta terhis olması bekleniyordu. Terhisine iki hafta kala ‘içtimaya geç kaldığı’ gerekçesiyle askeri disiplin koğuşuna atıldı. Burada işkenceye maruz kalan ve sandalyeye kelepçelenerek temmuz sıcağında saatlerce güneş altında tutulan Kantar, 7 günlük ‘ceza’sının bitimine iki saat kala fenalaştı. Ambulans uçakla GATA’ya kaldırıldı. Beyninde ve iç organlarında hasar oluşan ve uzun süre susuz bırakıldığı için böbrekleri tahrip olan Kantar, o tarihten beri yoğun bakım ünitesinde tedavi görüyordu.
Baba Aydın Kantar’ın, Radikal’e yaptığı açıklamalara göre, ilk hafta GATA’nın misafirhanesine bile, “Siz er ailesisiniz, şu anda rütbeli askerlerin aileleri burada kalıyor” denilerek alınmadı. Kantar, “Oğlumu işkenceyle öldürdüler. Ama bugüne kadar bir özür bile dilemediler. Ne bir geçmiş olsun dediler ne de başsağlığı dilediler. Çocuğumu devlete emanet etim, bana işkenceyle öldürülmüş cesedini verdi” diye konuştu.
Uğur Kantar’ın komalık hale geldiği 28. Tümen’in komutanının Tümgeneral Berkay Turgut, tabur komutanının Binbaşı Doğan Aydın, bölük komutanının ise Üsteğmen Serdar Akdemir olduğu öğrenildi. Olayla ilgili askeri savcılık 37 kişinin ifadesini aldı iki asker gardiyanı da ‘kasten yaralama’dan tutuklayarak askeri cezaevine gönderdi.

AİHM mahkum etti 
Kantar’ın avukatı Teoman Özkan ise “İddianame kasten yaralama üzerineydi. Artık bir ölüm var. Ek iddianame hazırlanacak. Büyük ihtimalle bu da kasten öldürme suçu olacak. Ancak biz bu ölümün işkence sonucu gerçekleştiğini düşünüyoruz” dedi. Askeri Ceza Kanunu’nda işkence suçunun tanımlanmamış olduğunu belirten Özkan, “Bu iki nedenden dolayı davanın sivil yargıya taşınmasını ve sıralı komutanların tümünün yargılanmasını talep edeceğiz” dedi.
2007’de ‘birliğini izinsiz terk ettiği’ için 7 gün ‘Disko’ cezası alan Ersin Pulatlı Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne başvurarak hapis kararının bağımsız yargı organlarınca verilebileceği gerekçesiyle tazminat talebinde bulunmuştu. AİHM de başvuru gerekçesini onaylayarak, uygulamanın insan hakkı ihlali olduğuna hükmetti ve Türkiye’yi 9.500 euro tazminata mahkum etti.

No comments:

Post a Comment

Martin Luther King said...

“Our only hope today lies in our ability to recapture the revolutionary spirit and go into a sometimes hostile world declaring eternal hostility to poverty, racism, and militarism.” - Martin Luther King